Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi 2024'ün (Stratcom Summit 2024) açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Rixos Tersane İstanbul'da düzenlenen zirvenin bu yılki temasının "İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm" olduğunu hatırlatan Altun, yapay zekanın iletişim ekosistemindeki etkisini ve getirdiği dönüşümleri ele aldı. Yapay zeka teknolojilerine yapılan yatırımların hızla arttığına dikkat çeken Altun, bu teknolojilerin sağlık, finans, eğitim, e-ticaret, askeriye ve medya gibi birçok alanda kullanıldığını ve geleceği şekillendireceğini vurguladı. Özellikle iletişim sektöründe büyük veri analizi, kullanıcı deneyimi ölçümü ve içerik üretimi konularında yapay zekanın önemine değindi. Kullanıcıların yapay zeka modelleri ve ajanlarıyla aktif bir şekilde etkileşim kurduğunu, sentetik içeriklerin internette hızla yayıldığını ve bunun beraberinde getirdiği riskleri analiz etti.

Yapay Zeka ve Dezenformasyon Tehlikesi

Altun, yapay zekanın getirdiği sistem dönüşümlerinin toplumsal alanda yeniden yapılandırmalara yol açabileceğini, derin bir huzursuzluk ve hatta kaosa neden olabileceğini belirtti. Yapay zekanın fırsatlar ve riskler barındırdığını, insanlığın hayrına kullanılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin ulusal ve uluslararası düzeyde stratejik iletişim alanında aktif rol üstlendiğini dile getirdi. Teknofobi ve teknofili gibi aşırı yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini, insanlığın tarihsel birikimi ve kültürel zenginliğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Yapay zeka ile üretilen dezenformasyonun demokratik süreçleri tehdit ettiğini, toplumsal kutuplaşmayı artırdığını ve hakikat krizine yol açtığını vurguladı. Deepfake teknolojisi gibi araçların daha etkili dezenformasyon içerikleri üretmesini ve bunun ulusal ve uluslararası düzlemde toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdiğini açıkladı. Dijital nefret merkezlerinin bu durumu fırsat olarak kullandığını ve ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi yıkıcı fikirleri yaydığını belirtti.

Türkiye'nin Küresel Rolü ve Yapay Zeka Stratejisi

Altun, Türkiye'nin küresel sorunlara çözüm odaklı yaklaşımıyla güçlü bir müttefik ve belirleyici bir aktör olduğunu söyledi. Etiyopya ve Somali arasında imzalanan Ankara Antlaşması'nı, Türkiye'nin barış diplomasisinin somut bir örneği olarak gösterdi. Türkiye'nin Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, Karadeniz ve Afrika'da jeopolitik etkisi olduğunun altını çizdi. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tarafsız bir barış arayışında olduklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde Tahıl Anlaşması'nın milyonlarca insanın açlık tehdidinden kurtulmasına yardımcı olduğunu belirtti. Gazze'deki soykırımın sona ermesi ve insani yardım ulaştırılması için diplomatik çabalar sarf edildiğini, İsrail'in savaş suçlarından yargılanması için deliller sunduklarını vurguladı. Suriye'deki iç savaşta Türkiye'nin tarafsız ve adil bir yaklaşım sergilediğini ve Suriye'nin Suriyeliler tarafından yönetilmesi gerektiğini tekrarladı.

Veri Mahremiyeti ve Hakikat Mücadelesi

Türkiye'nin yapay zeka alanında güçlü yatırımlar yaptığını ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile sürdürülebilir bir ekosistem kurmayı hedeflediğini açıkladı. 2025 yılına kadar yapay zekanın GSYİH'ya katkısını yüzde 5'e çıkarmayı amaçladıklarını, yerel ekosistemin geliştirdiği yapay zeka uygulamalarını önceliklendirmeyi ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtti. Yapay zeka stratejisinin sadece ekonomik boyutuna değil, toplumun ve kültürün korunmasına da odaklandığını vurguladı. Anadolu Ajansı, TRT ve Basın İlan Kurumu gibi kurumlarla dezenformasyonla mücadele ettiklerini, doğru bilginin ve hakikatin hüküm sürmesi için çalıştıklarını belirtti. Türkiye'nin küresel adalet ve hakikat mücadelesi verdiğini, vicdan, adalet ve hakikati merkeze koyacakları bir küresel stratejik iletişim anlayışının kurumsallaşması için çalışacaklarını söyledi.